Tepki sizsiniz

Değerli dostlar bu hafta İstanbul'a bir iş için davetliydim ve arta kalan zamanlarda az gezinti ve gözlem yapma şansı buldum.
Öncelikle ilk günümüz cuma idi ve ayasofya da olmak istiyorduk dostlarla.
Sultanahmet civarı her zaman kalabalıktır, fakat bu öyle bir kalabalıkki mahşeri tabiri uygun olur dostlar.

Ayasofya İslam alemi için çok derin bir mânâ taşıdığından insanlar içeri girebilmek için adeta savaş veriyorlar, kolluk kuvvetleri olası bir yığılma ve izdihamı önlemek için yoğunluk karşısında hakikaten önlemler ve insanlar arasında izahat zorluğu yaşıyorlar...
Dünyanın dört bir yanından gelen her dinden insanların hem namaz hem içerideki ziyaret yoğunluğu insanı duygulandırıyor, müslüman olmayanların tarih kitaplarından burasının hikayesini bilerek merakla gezdiklerine şahit oldum.

Buraya girdiğinizde kendinizden uzakta tarihi bir zaman içinde buluyorsunuz kendinizi, gidemeyenlere nasip olsun diyorum.
Anlatılmaz yaşanır dedikleri sanırım budur dostlar. 

İstanbul gibi manevi derinliği olan bir şehre sahip olmak hissettiklerimizden çok daha fazla bir duygu gerektiriyor aslında, var olanın kıymeti bilinmez anlamında yani... 
Coğrafyamızdaki emperyalist güçlerin İslam aleminin varlıklarını, sermayesini hedef alan saldırı ve sömürü süreçlerinde GÜVENLİ LİMAN görülerek ülkemize sığınılması esasında çok çok önemli bir durumdur. 

Bazen bişey öğrenmek istediğinizde soracak Türk bulamamak gibi durumlarda kaldığımızda bunu daha da iyi anlıyoruz. 
Bu bir yandan ENSAR mantığıyla gurur verici olduğu kadar bir yandanda insanın içini ürpertiyor! 

Sanki İstanbul ekonomisi bu kalıcı veya misafir arapların omuzunda gidiyor gibi, talepler doğrultusunda tamamen kültürümüze uymayan arz ve sunum vitrinleriyle bunu çok rahat gözlemliyorsunuz, hatta bazı bölgeler tamamen bizim değil gibi... 
Buraya gelen geri dönermi derseniz benim kanaatimce çok zor dostlar, olsada çok az oranda olabilir derim. 
Burada Ege bölgesine İstanbuldan yerli göçlere de hak vermiyor değilim. 

Herkesle birarada yaşama kültürü sanırım burada bizlere çok ders verecektir dostlar. 
Şöyle'ki, biz tarih boyu Arap dünyasından kaydadeğer bir fayda görmemiş bir millet olarak onlara katlanıyorsak milletçe birbirimize sımsıkı sarılmalıyız dostlar. 

Sanırım biz milletçe birbirimizden kopuk yaşamaya devam edersek yarın bu ülke birlik olanların ülkesi olacakmış gibi bir hisse kapılıyor insan. Yani Türk, kürt, alevi, sunni, sağcı, solcu vs vs ayrı ayrı olursak Yurdumuza Bayrağımıza sancağımıza sahip olamayacağız. 
Çünkü içimize yerleşen bazı milletler her zaman kullanışlı insanlardan bu haldelerdir dostlar. Allah bize birlik beraberlik mirasımızı çarçur ettirmesin. 

Bu arada tabiiki dostları da unutmadık bir kaç ziyaret yapma fırsatımız oldu. Kahramanmaraş insanı kendi başına Cumhuriyettir derler ya, aslında her biri tek başına bir çok başarılara imza atıyor dostlar. 
Ecdadın canı pahasına bizlere bıraktığı kadri kıymeti bilinmeli ruhuyla insanına ve kültürüne sahip çıkan insan kolay kolay yetişmiyor, bunu hepimiz biliyoruz. 

İstaklal caddesi dünyada eşi olmayan bir açık alışveriş ve eğlence merkezidir, burada bir Mustafa Topçuoğlu diye şehrini kendini geçmişini inkar etmeyen ve tanıtan bir hemşehrimiz, ziyaret ettik ve gayretlerinden dolayı tebrik ettik, içten samimi bir hemşehrimiz İstaklal caddesinin ortasında hemde, bu insanlarımıza dokunmak yakın durmak ve takdir etmek lazım. Diğer yandan şehrimizin kültür elçiliğini vazife edinmiş bir ağabeyimiz Bilal Ardıç var, hemşehri diye yıllarca herşeyinden fedakarlık etmiş, Maraş Paça fatihteki yeriyle bizleri temsil ediyor ve sofrasını yüreğini ortaya koymuş bir hemşehrimiz, ziyaret ettik Allah ondan da razı olsun. 

Bir diğer hemşehrimiz Etlioğulları Baklava sahibi Battal Etli, bu ağabeyimiz Baklava yapan markamızla  yetişmiş, hayat mücadelesini bu sektörde vermiş ve sonunda başarmış, ağabeyimizi de ziyaret edip dokunduk. Tabiiki zor ve hızlı bir şehir İstanbul, insanı yaşatması uzun yok etmeside çabuk olur. Burada hayat mücadelesi veren tüm hemşehrilerime kolaylıklar diliyorum.

Yani iki günlük seyahatin bana bıraktığı duygu Birlik olmak yada birlikte yok olmak. Dokunduğumuz insan kadarız deriz ya, hakikaten her görüşten insanımıza dokunalım, araplar la bile birlikte yaşayabilen medeniyetler beşiği yurdumuzda kendi insanımız la siyaset yaparken de günlük hayatımızda da bir birimize tahammül ve anlayış gösterdiğimiz de çok şey başaracağız diye düşünüyorum. 

Tabiiki birbirimizi yeri geldiğinde bilgilendireceğiz ama bunu severek söverek değil, anlatmak anlamakla mümkündür dostlar. Yani her bir insan ayrı bir bakış açısı demektir. Önemli olan olmazsa olmazları ayakta tutarak, karşımızdakine sevgimizi hissettirerek konuşmak tartışmak bizi var edecek temel prensip olmalı diyorum ve bundan sonra daha dikkatli olmam gerektiğini anladım dostlar. 
Bunları anlatırken tabiiki konuştuklarımdan sorumluyum, kendimi düzeltmek için daha çok anlatıp daha sorumlu yaşamam gerektiğini anlıyorum. 

Seyahat boyu davetli olduğum ve ziyaret ettiğim kişilerdeki samimiyet ilgi ve alakadan çok memnun oldum, sizin huzurunuzda bu ilgiye layık yaşamak için elimden yapacağım dostlar. İyi insanlardan kötü bir söz işitmeden hayatımıza devam edelim inşaallah. 

İyi saygın insanlar için yaptığımız hiçbir iş yormuyor dostlar. 
Bu haftaki sohbetimizi de böylece bitirmiş olalım ve bu hafta kazalarda hayatını kaybedenlere de Allahtan rahmet diliyoruz. Saygılarımla