Kayıp Kız 16.Bölüm
Haber
24 Eylül 2022 - Cumartesi 07:55
 
Kayıp Kız 16.Bölüm
E-KİTAP Haberi
Kayıp Kız 16.Bölüm

Evde o yalnız yaşayacak, sana her ay düzenli para gönderirim, Efsunun da maaşı var üstelik Efsun tek başına yaşayacağı için huzursuzdum.” dedi Kerim.
“Beni buradan nasıl çıkaracaksınız? Şu kadar senet imzalattırdılar” dedi Neriman.


“Bekleyin beni deyip dışarıya çıktı Sadi. Lütfen bildiklerini anlat anne hem sen temize çık hem de babam, bizlerde huzurlu olalım, yurduma yuvama kavuşayım.” dedi Kerim. Oğlum dedim ya sen kucağımda gidiyorduk zorla bizi arabaya bindirdiler önce bir yerde uzun süre hapis ettiler sonra bir kamyonun kasasına bindirdiler orada gizli bir bölme vardı Antalya’ya kaçırdılar, seni alıp gittiler, beni bir pavyona sattılar diye anlatırken Sadi ile bir adam geldi Borcun ödendi Kader buyur senedini istediğin yere gidebilirsin dedi.
Sadi haydi buradan çıkalım önce dedi. Neriman şaşkındı, “Bana bir şey yapmayacaksınız değil mi?”


“Sana namus sözü verdim! Senden tek isteğim yarın bir avukata gidip olanları anlatman ve avukatın göstereceği yollu takip etmen. Söz verdiğim gibi nerde yaşamak istersen sana düzenli para yollayacağım.” Dedi Sadi.
Benim bir kız kardeşim var! Belki anamız babamız bir değil ama öz kardeşimden kıymetli yanımda istersen onunla oturabilirsin dedi Kerim. Beraberce pavyondan çıkıp Sadi’nin arabasına bindiler “Ne dersin seni kardeşimin evine götüreyim mi deyip Efsun’dan bahsetti.”


“Kız Kuran kursu hocasıymış ona zararım olmaz mı?”
“Bozlak yerine Kuran okursan hiçbir zararın olmaz, zaten onu tek başına bırakıp Nevşehir’e gitmeyi içime sindiremiyordum.” dedi Kerim.
“O kıza rahatsızlık vermezsem olur hem onun yanında ibadetlerimi yaparım, bilmediklerimi öğrenirim.” dedi Neriman.
“Şimdi seni oraya bırakalım yarın avukat gelince gelir seni alırız! Sende bize kaçmayacağın sözü ver” dedi Sadi.
“Benim gidecek bir yerim mi var Sadi kimsesiz bir kızcağız onunla birbirimize destek oluruz ama abin yerimi öğrenirse ne olacak?”
“Sana namus sözü verdim! Korkma hele yarın avukata vereceğin ifade ile zaten temize çıkarsın abimde bir başkası da sana bir zarar vermez korkma.”


Efsun, şimdiye kadar uyumuştur İnşallah korkutmayız kızı diyerek kapının tokmağını vurdu. “Bir süre sonra Efsun’un kim o” diye sesi duyuldu.
“Aç kardeşim ben geldim” dedi Kerim. Efsun bir çırpıda kapıyı açarak “Buyur abi” dedi.
“Misafirlerimiz var kabul eder misin? dedi Kerim.
O nasıl söz abim senin misafirlerin benim misafirlerim buyursunlar deyip kapıyı sonuna kadar açarak buyur etti. Misafirler yukarı çıkarlarken Efsun kapıyı kapatarak onların arkasına yukarı çıktı. Kerim, “Bu Hanım annem Neriman, kabul edersen bir süre seninle kalacak.” dedi.


“Başımın üstünde yeri var, bende onun bir evladıyım, Burdur, Malatya ve Maraş’a Neriman Teyzeyi aramak için beraber gittik, hoş geldin Neriman teyze” dedi.
Kızım benim nerde çalıştığımı biliyor musun? Dedi Neriman.
“En başından beri biliyorum, benim annem babam yok! Sen bana anne olursan ben sana evlat olurum ama güz boyu benim talebelerim olur sıkılmazsın değil mi?”
“Olmam kızım niye olayım belki sana faydam bile olur” dedi.


“Biz otele gidiyoruz, yarın bir ara annemi almaya geleceğiz, onunla işimiz bitince tekrar sana bırakırız dedi Kerim.
Abi ne oteli, amca ve sen somyalarda yatarsınız, Neriman teyze ile ben içerde yatarız” dedi Efsun.
O geceyi orada geçirdiler, sabah erkenden Kerim ve Sadi evden çıkıp gittiler.
Ersun kalkmış Kahvaltı hazırlamıştı, Neriman teyze kahvaltı yapalım dedi. Beraberce kahvaltı yaptılar, “Efsun! şimdi Talebelerin ve komşuların bu kadın kim diye sorarlarsa ne cevap vereceksin?” Diye sordu Neriman Hanım.
“Abimin annesi benimde annem, herkese seni annem diye tanıtırım, senin için sorun olmazsa.” dedi.


Çok mutlu olurum bana anne demene, zaten burada seninle yaşayacağım, önce şu avukat işini görelim dedi. Kahvaltı sonrası ortalığı topladılar, bir süre sonra Talebeler gelmeye başlamışlardı, öğleye kadar Neriman Hanım odadan dışarıya çıkmadı. Sadi Telefon açarak Nevşehir’den kendi avukatlarını acele gelmesini istemişti. Avukat Nevşehir’den acele ile yola çıkmış kimseye haber etmemişti. Maraş’a gelince avukata durumu izah ettiler. Abim seni ne kadar sıkıştırırsa sıkıştırsın Neriman’ın nerde olduğunu kesinlikle söyleyemeyeceksin dedi. Önce bir mağazadan Neriman için manto ve eşarp aldılar, “Siz burada bekleyin ben Annemi alıp geleyim deyip yola çıktı Kerim. Eve varıp kapıyı tıkırdattı, Efsun kapıyı açıp hoş geldin abi dedi. Hoş bulduk bacım, şu kıyafetleri annem için aldık, bunları giyip aşağı insin ben karşıda bekliyorum dedi. Bir süre sonra Neriman Hanım manto ve eşarbı giyinmiş olarak evden çıktı. Haydi gidelim oğlum dedi. Beraberce avukat ve Sadi’nin yanına vardılar. Avukat sordu Neriman Hanım anlattı. “Buradan sonrasını yalnız size anlatırım oğlum ve Sadi yanımızdan kalksınlar” dedi. Kerim ve Sadi kalktıktan sonra Neriman Hanım başından geçen kötü işleri anlattı! ve ona kötülük yapanların isimlerini verdi bunlar beni kocama olan hırsları karşılığında yaptılar sonrada götürüp pavyona sattılar diye her şeyi anlattı. “Avukat, bunca senelik avukatım size yapılan adiliği bir başkasından ne duydum ne gördüm. Kocanızın işlediği cürmün ceremesini alçakça sizden çıkarmışlar tabi oğlunuzun çektikleri de cabası! Şimdi bir notere gideceğiz bana vekaletname vereceksiniz oradan beraber Savcılığa gidip bu şahıslar adına suç duyurusunda bulunacağız.” dedi. Hep beraber notere gittiler oradan savcılığa giderek suç duyurusunda bulundular. “Tamam bundan böyle gerisi bende gerekirse sizin ile temasa geçerim dedi.  Avukat. Oradan Sadi’nin arabasına binerek Neriman Hanımı Efsuna teslim ettiler, “Kerim, sana sık sık mektup yazarım, önemli bir şey olursa beni şu telefondan arayabilirsin deyip Neriman Hanıma bir miktar para verip oradan ayrıldılar.


“Efsun, buyurun yukarı çıkalım, talebelerim birazdan dağılırlar.” dedi.
Neriman Hanım oradan odaya girdi, Efsun talebeleri ile biraz ilgilendikten sonra ders bitince herkes evine gitti. “Neriman Teyze talebelerim gitti çıkabilirsin.” dedi.
Beraberce akşam yemeği hazırladılar yemekten sonra, “Neriman Hanım, demek beni çok aradınız öylemi.” dedi.
“Malatya’da iki sene kaldık sonra Maraş’a döneceğinizi öğrenince Maraş’a göçtük, size ulaşmamız beş sene sürdü.” dedi Efsun.
“Senin anan baban yok mu?”
“Dün Kerim abimden öğrendim anam babam ve bir kardeşim varmış neredeler ne yaparlar bilmiyorum, Antalya’da kocaman tarlalar içinde bulmuş beni bir çoban, annemin adını söyleyememişim ama babamın adını Hökkümet olarak söylemişim o kadar, bu bilgilerde yoktu, Kerim abim Antalya’ya gittiğinde dosyamdan almış.”
“Tamam kızım bana anne demeye alış sen artık benim kızımsın!”


“Efsun ömründe kimseye anne dememişti, Neriman Hanıma anne demeyi çok istiyor ama nedense ona çok zor geliyordu.”
Zamanla alışırsın diye onu teselli etti Neriman Hanım, o gece bolca sohbet edip çay içtiler, “Yatsı namazı kılıp yatalım dedi Efsun.
Neriman Hanım, “Kızım ben önce bir banyoya girip kırklanmalıyım.” dedi. Efsun ona banyoyu gösterdi. Efsun yatsı namazını kılmış Neriman Hanımın Banyodan çıkmasını bekliyordu. Bir süre sonra Neriman Hanım banyodan çıkmıştı, “Efsun kızım bana seccade ver sen gidip yat benim işim bu gece uzun sürer” dedi. Efsun onun için bir seccade sererek Kıble bu şekilde Allah kabul etsin deyip odasına girip yattı. Neriman Hanım yatsı namazını kıldıktan sonra uzunca dua etti bütün yapmış olduğu suçlardan tövbe etti, kendi isteği ile girmediği bu kötü yoldan kurtulduğu için ayrıca şükür namazı kıldı.

 

ARKASI YARIN...

 

Ali Gemci

 

Diğer Bölümler: E-Kitap

Kaynak: Editör: Kerem ÇINAR
Etiketler: Kayıp, Kız, 16.Bölüm,
Yorumlar
Haber Yazılımı