Kayıp Kız 18.Bölüm
Haber
26 Eylül 2022 - Pazartesi 09:27
 
Kayıp Kız 18.Bölüm
E-KİTAP Haberi
Kayıp Kız 18.Bölüm

Efsun’a yeni kurs binasının bittiği müjdesi geldi, Gelip kontrol etmeliymişsiniz istediğiniz değişiklik varsa diye. “Anne haydi gidip bakalım.” dedi Efsun. Binanın dışı beyaza boyanmış bir derslikti, okul sıraları konmuş duvara bir yeşil tahta konmuş içerisi pırıl pırıldı, küçük bir mescit içine halı döşenmiş, Abdesthanesi ve tuvaleti ile pırıl pırıldı. Etrafa baktı “Hiçbir eksik yok teşekkür ederim.” dedi. Mustafa Bey
çok sevindim beğendiğine yarın burada derse başlayabilirsiniz, elektrik ve su faturası gelirse caminin hocası bana ulaştırır dedi. Anahtarları alıp eve gitti. Arkadaşlar yarın İnşallah yeni Kuran kursumuzda derslerimize devam edeceğiz müjdesini verdi. O akşamı çok heyecanlı geçirmişlerdi, gece heyecandan uyuyamamıştı. Sabahleyin erkenden kalkıp kahvaltı yaptılar, ellerinde bulunan Elifbaları alıp Kuran kursu binasına gittiler. Artık Efsun’un bir masası ve koltuğu bile vardı çok güzel bir bina olmuştu, Neriman Hanım ben çay demleyeyim dedi. Bir süre sonra talebeler ve anneleri gelmişlerdi hâli ile herkes merak ediyorlardı her gelen veli binayı geziyorlar ve çok beğendiklerini söylüyorlardı. İlk gün derse bazı velilerde katıldılar herkes memnunlardı. Cuma günleri herkese gündelik yaşamında lazım olacak fıkıh bilgileri içeren dersler işleyeceklerini söylediler ve o gün bütün kadınlara açık olduğunu duyurdular! Her şey çok iyi gidiyordu, yeni gelen kızlarla Neriman Hanım ilgileniyordu. Cuma günü çok kalabalık olmuşlardı sıralar dolmuş boşta kalan kadınlar evlerinden minder ve sandalye alıp gelmişlerdi. İlk ders Mihr’in önemi konulu söyleşi idi, Efsun konuşmasını bitirince kadınlar sorular sordular Efsun onları aydınlatıcı bilgiler verdi. Her kes memnun kalmışlardı. Her hafta bir konu işlenecekti. İlk toplantıya Mustafa Bey’in hanımı da katılmış eve gittiğinde Efsun’dan övgü ile bahsetmişti. Diğer gün Mustafa Bey kursun kapısından Efsun’u çağırıp çalışmalarından dolayı ona teşekkür ederek ona ikramiye verdi.
“Ne diyor bu serseri” deyip bir küfür salladı Muharrem. Abi! “Sana yakışmayan sözler sarfetme” diye çıkıştı Sadi. “İkinizde defolun buradan!” dedi Muharrem.
“Sen istedin abi, bizde gider kendimize yeni iş yeri açarız.” dedi Sadi.
“Ne halt yerseniz yiyin diye bağırdı Muharrem.” 
“Haydi Kerim Usta gidelim buradan.” dedi Sadi. “Şimdi ne yapacağız amca.” diye sordu Kerim. Çok iyi oldu Avanos’ta satılık bir pideci var şimdi gidip orayı alacağız yarı yarıya ortak olacağız deyip arabanın gazına basıp gittiler. Avanos’ta satılık olan pidecinin önünde durdular! Haydi in bakalım yiyenim dedi Sadi. Beraberce pideciye girip selam verdiler! Samet usta dükkânın hâlâ satılık mı? Diye sordu Sadi. “Evet satılık neşeden haber ver yeter ki Sadi kardeş” dedi. Sıkı bir pazarlıktan sonra dükkânı aldılar! Sadi yiyenim burası merkezi bir yer müşterisi iyi senin gayretin benim esnaflığım birleşirse biz burada iyi iş yaparız dedi. Öbür gün sabahleyin erkenden dükkânı açıp hamur yoğurdu mayalanmaya bıraktıktan sonra, pidelerin içini hazırladı, fırını yaktı, bazı işlerde Sadi de ona yardımcı oldu öğleye hazır hale geldiler, o gün işleri fena gitmemişti aradan bir hafta geçmiş işleri iyi gidiyordu, ikindi üstü Sadi öbür günün alışverişlerini yapmak için gitmişti. Lacivert bir Mercedes gelip dükkânın önünde durdu. Kerim’in yüreği cız etmişti gelen Muharrem’di dükkâna girip Sadi nerde? Diye sordu. Çarşıya alışverişe gitti dedi Kerim. Hesap masasına oturup beklemeye başladı. Çok sinirli olduğu her halinden belli oluyordu. “Acaba savcılığa annemin verdiği suç duyurusundan haberi mi oldu.” diye aklından geçirdi. “Nerde kaldı bu Sadi.” diye sordu.
“Birazdan gelir” diye cevap verdikten sonra, “Bir şeyler ikram edelim.” dedi Kerim. Muharrem cevap vermedi ardı ardına sigara yakıyordu. Kerim, garsonu yanına çağırdı Muharrem Bey’e bir acı kahve söyle dedi. Biraz sonra Muharrem Bey’in önüne bir fincan kahve ve su kondu. Muharrem Bey kahveyi içti ardı ardına sigara yakıyordu. “Kerim’e bakarak git Sadi’yi bul bana getir.” dedi. 
“Onun nereden alışveriş yaptığını bilmiyorum ama eli kulağında şimdi gelir” dedi. Bir süre sonra Sadi’nin arabası dükkânın önünde durdu. Muharrem Bey: “Hemen kalkıp benim arabaya bin.” dedi.
“Abi hoş gelmişsin aldıklarımı Kerim Ustaya bırakıp gidelim.” dedi.
Şimdi gidiyoruz, sen indir arabadakileri dedi Muharrem Bey Kerime. Önce arabaya bindiler biraz konuştular! Araba çalışıp hareket etti yarım saat sonra tekrar geldiler “Akşam bekliyorum.” deyip gitti Muharrem Bey.
Sadi dükkâna girince, “Bir şeyler duymuş ama avukat Ankara’ya gitmiş akşam gelirim demiş galiba bugün dananın kuyruğu kopacak.” dedi.
“Amca ben açık olacak mıyım!” Dedi Kerim.  
“Bilmiyorum, göreceğiz duruma göre hareket ederiz.” dedi.
Efsun her gün düzenli bir şekilde işlerini yapıyordu, bir gün müftü ve yanında bazı yetkililer geldi. Kurstan içeriye destursuz girdiler! “Müftü sinirle bu kursun hocası kim?” diye sordu. “Efsun şaşkın bir vaziyette benim.” dedi.
“Sen burayı açmak için kimden izin aldın.” dedi.
“Burayı Mustafa amca yaptırdı beni görevlendirdi.” dedi Efsun.
“Ben Maraş müftüsüyüm izinsiz burada kurs açamazsınız sen ne mezunusun ehliyetin var mı?”
“İlkokul mezunuyum, evimde kızlara kuran öğretiyordum iki sene Malatya’da Kuran kursunda okudum, Mustafa amca burayı yaptırdı beni görevlendirdi.”
“Şimdi burayı kapatıyorsun Mustafa amca dediğin şahıs kimse müftülüğe yanıma gelsin önce.” Deyip gitti. Efsun çökmüştü, morali çok bozulmuştu, Neriman Hanım hele dur kızım haydi Mustafa Bey’e gidip durumu anlatalım dedi

 

Ali Gemci

 

Diğer Bölümler: E-Kitap

 

Kaynak: Editör: Erbey Furkan GEMCİ
Etiketler: Kayıp, Kız, 18.Bölüm,
Yorumlar
Haber Yazılımı