Bugünlerde bazı müptezeller türedi! Bunlar Milli Kahramanlarımızı itibarsızlaştırmak için yoğun çaba sarf ediyorlar.

Bunlar Milli Kahramanlarımızı kötüleyip itibarsızlaştırmayı kendilerine görev edindiler veya birileri tarafından görevlendirildilerse. Bizde onların maskelerini düşürüp çirkin yüzlerini meydana çıkarmakla görevliyiz.

Kısaca Uzunoluk vakasın anlatalım. Başbakanlık arşivler genel müdürlüğünden aldığımız belgelere göre yazacağız.

31- ekim 1919 tarihinde, Değirmenden gelmekte olan Elbistanlı Asaf’ın karısı Elife ve küçük kızı Uzunoluk ’tan aşağı inerlerken Göde Ali’nin Kahvesinin orada devriye atmakta olan Fransız lejyonu Ermeniler tarafından durdurulup, Peçesini açmasını isterler. Elife bu isteği reddeder. Fransız lejyonlardan birisi, Elife hatunun peçesini el atıp koparır, kadın ve çocuğun çığlıklarına Göde Ali’nin kahvesinde bulunanlar dışarıya çıkıp, Fransız lejyonlara müdahale ederler. Fransız lejyonların sıktığı silahla Çakmakçı Sait ve Kabul Oğullarından Gaffar Osman yaralanırlar (Çakmakçı Sait olaydan beş gün sonra Şehit olur) bu olaya şahit olan Sütçü İmam olay yerine gelerek Çakmakçı Sait ve Gaffar Osman’ı vuran Fransız lejyonu Ermeni’yi vurur.

Anlattığımız bu olayda kahvede bulunan cemaat ve çevre esnafları görgü şahitleri olarak karakola götürülüp ifadeleri alınmıştır. Başbakanlık Arşivler Genel Müdürlüğü belgelerinde Elife hatun ve diğerlerinin ifadeleri ile bu hadise yazılmıştır. İfade verenlerin ifadeleri ve isimleri elimizde mevcuttur.

Görüldüğü üzere hamamdan çıkan kadınlar diye resmî belgelerde ve verilen ifadelerde bir hadise yoktur.

Maraş’ımızın tanınmış mümtaz şahsiyetlerinden. Sandal Zade Hafız Osman Hoca’nın Hatıratlarında ise Uzunoluk ‘tan aşağı inmekte olan bir hatuna Ermeniler musallat olur diye yazmaktadır.

Peki kim bu Hamamdan çıkan kadınlar?

30 – Ekim 1919 tarihinde misafirlikten gelmekte olan kadınlar Uzunoluk ‘tan aşağı inmektelerken Fransız lejyonlarının musallatına uğrarlar! Peçeleri açılmak istenir! Kadınlar karşı koyarlar, Uzunoluk ahalisi olaya müdahale ederler çıkan arbedeyi bastırmak için Zabitler (polisler) gelirler Zabit Suphi Efendi yaralanır halk ve lejyonlar dağıtılır. Bu olaydaki Kadınlar ile Sütçü imam hadisesi karıştırılmaktadır. Kaldı ki bu olayda da hamamdan çıkan kadınlar yoktur.

        Sütçü İmam Olayının Ehemniyeti

Adana’da bulunan Fransız Genel Valisi bölgede bulunan Ermenileri silahlandırmış, Ermeniler Adana çevresinde büyük Katliamlar yapmaktaydı bu durum tüm ülkemizde büyük kaygı oluşturmaktaydı. Aynı zamanda Dünyanın ve Anadolu’nun muhtelif yerlerinden mersin limanına gelen 250 bin Ermeni, Kilikya Ermeni Devleti kurulması amacı ile Fransız lejyonu olmak için bekliyorlardı.

Bu kaotik ortamda Maraş’ın İngilizler tarafından Fransızlara devri söz konusuydu. Muş, Van, Bitlis. Diyarbakır ve yurdun her köşesinden bu devir teslime protesto telgrafları yağıyordu.  Hatta Diyarbakır Süryani Patriğinin bile Protesto telgrafı çektiği belgesi bile var.

Maraş’ta uzun yıllar Ermenilerle, Türkmenler arasında büyük çatışmalar yapıldığı için Ermeniler Fransızlardan aldıkları desteklerle büyük bir katliam yapmalarından endişe duyuluyordu.

Fransızların Maraş’a gelmeleri ile Fransızlar iyice şımarmış ve Türkmenlere tehdit ve küfürler yağdırıyorlardı. Türkmenler iş yerlerini kapatıp evlerine kapanmışlar psikolojik bir çöküntü içindelerdi. Sütçü İmamın sıktığı o silah Üstünlüğün Türkmenlere geçmesine vesile olmuştu.

                Tiyekli Oğlu Kadir Meselesi

Hemen o gün Ermeniler Şadilde Sütçü İmamın dayısının oğlu Tiyekli oğlu Kadir’i ele geçirirler, insanlık dışı işkenceler ile Kadir’in, kulakları, dudakları, burnu ve dilini keserek (Tiyekli oğlu Kadir ilk Şehittir) şehit etmişlerdir. Sütçü İmam yakalansaydı neler yapmazlardı!

       Sütçü İmamın Kurtuluş Savaşındaki Önemi

Sütçü İmam, Bertizde O dönemin meşhur eşkıyası Gövce Molla ile buluşurlar.

Gövce Molla bir sebepten Eşkıya olup dağa çıkmış emrinde dokuz eşkıyanın olduğu Ahır dağ ve Engizek dağlarında nam salmış bir eşkıyadır.

Şeyh Ali Sezai Efendiden gelen bir haberde, Kadıoğlu Ahmet efendinin Elbistan’dan satın alınacak Silahlar için Maraş eşrafından toplanılan paraları Elbistan’a götüreceği ve onunla Elbistan’a gidip Silah ve cephanelerin selametle Maraş’a getirmeleri isteniyordu.

Sütçü İmam ve Gövce Molla ile çetesi Kadıoğlu Ahmet Efendi ile Elbistan’a giderek daha önce Elbistan’a gidip silah tüccarları ile bağlantı kuran Kadıoğlu Hacı Efendi, oğlu Kadıoğlu Ziya Efendi ve Dr. Mustafa ile Eczacı Lütfi ile buluşup paraları teslim ederler. Silah tüccarlarına paraları verip Tüfek ve cephaneleri Katırlara yükleyip Kısık vadisi üzerinden, Karamanlı ve Bertiz’den indirip Dereli Köyüne Getirirler. Sütçü İmam ve Gövce Molla bir miktar silah alıp Bertiz’e dönerler, elli kişilik çete kurarak bir süre onlara silahlı eğitim verirler. Daha sonra Kerhan (Ulutaş) Köyüne geçerek beş gün orada beklerler. Gelen bir haber üzerine yola çıkarak Atizi mevkiinde Muharrem ve Zafer beyler ile Benli Ökkeş ve Muallim Hayrullah Efendinin çeteleri ile Orçan üstünden Beyoğlu yakınlarında bulunan Baba burnunda Maraş’ta bulunan Fransızlara, Adana’dan gelen silah ve erzak kervanına pusu atarak Fransızları öldürüp kervanı ele geçirdiler. Bu çatışmada Muallim Hayrullah ve bazı çetelerimiz Şehit olmuşlardır. Sütçü İmam ve Gövce Molla ile çeteleri Bertiz’e dönerler. Aldıkları bir ihbarla Alikayası'nda Maraş’ta ki Ermeni ve Fransızlara Yardıma giden kalabalık bir Ermeni konvoyuna Pusu atarak büyük kayıp verdirirler. Ermeniler Karamanlı üzerinden geçmeye kalkışırlar fakat Sütçü İmam ve Gövce Molla ile çeteleri Ermenilere oradan da geçit vermezler.

Sütçü İmam için bir el silah sıkıp kaçtı diyen iftiracılara umarım bu yazı kapak olmuştur.