İsa ÇINARLIDERE Hızır Oltaya Balık mı Takar? Yoksa Su Tuluğunu mu Deler?
Yazı Detayı
04 Eylül 2022 - Pazar 11:05
 
Hızır Oltaya Balık mı Takar? Yoksa Su Tuluğunu mu Deler?
İsa ÇINARLIDERE
 
 

Rabbelalemin ihsanda, Büyükler ikramda bulunmadan önce kişiyi makamına, dayanma gücüne, sahipleneceği yükün kabına göre bir yoklamadan geçirip gerekirse bir manevi genişletme durumundan geçirirler. Bu elbette bilenler içindir. Aksi halde Hızır gelip ne çift sürenin su tuluğunu deler ki Allah'ı unutsun, ne de balık tutan Ben-i İsrail tahifesinden olanın oltasına bir balık takar ki Allah'ı hatırlasın. Kimine unutturmamak için musibet, kimine hatırlatmak için nimet verir. İşte Davud aleyhisselam kıssasını sizinle bunun için paylaşacağız.

 

Davud aleyhisselam ibadethanesine girip kapıyı kapattı. Namaz kıldıktan sonra Zeburu okudu. O gün şeytanı lane altın bir güvercin sûretine girip geldi. İnciden ve zebercedden kanatları vardı. Gelip Davud aleyhisselamın önüne kondu. Davud aleyhisselam onun güzelliğini görüp hayran kaldı. Onu tutup Allah'ın kudretini görsünler diye, İsrailoğullarına göstermek istedi. Tutmak isteyince güvercin kaçtı. Davud aleyhisselam ardına düştü, kuş gidip bir bahçeye kondu. Bahçede bir kadın vardı. Uriyan adlı birinin hanımıydı. Kadını görünce gayriihtiyari aşık oldu. O kadını almak istedi. Evli olduğunu öğrendi.

 

Peygamberler bilirsiniz günahtan korunmuş İsmet sıfatına haizdirler. Ol sebepten peygamberlerde zelleden (hata) gayrısı olmaz.  Alimler Davud aleyhisselamın zellesinde ihtilafa düşer. Bazılarına göre Uriya'yı yazdığı bir mektupla en önde savaşa gönderir ve onun şehid düşmesi üzerine kadını nikahlar. Hz Süleyman ise bu kadından dünyaya gelir.

 

Cebrail ve Mikail iki erkek sûretinde mihrapta ibadet eden Davud aleyhisselama gelerek kardeşimle bizim bir davamız var benim bir koyunum kardeşimin doksandokuz koyunu var o biri de kendisine vermem için baskı yapıyor der. Hz Davud aleyhisselam bunun uygun olmadığını ve sakin bunu yapmaması gerektiğini aksi halde cezalandiracağini söyler. 

 

Bunun üzerine "Madem öyle, sen kendine bunu yapmayı nasıl layık gördün? Uriyan'ın da bir hanımı vardı." Deyip gözden kayboldular. 

Davud aleyhisselam ortada kimseyi göremeyince, onların uyarı için gelen melekler olduğunu anladı. Hemen ağlayarak secdeye kapandı. Tam kırk gece başını secdeden kaldırmadı. Rivayet odur ki gözyaşlarından otlar bitti, toprak yüzünde iz bıraktı. Hayvanlar bile onun durumuna ağladı. Melekler onun için Rabbelalemine yalvardı. 

 

Hak Teâlâ " Susun! Ben merhamet edenlerin en merhametlisiyim. Onu biliyorum. Benim kapım tövbe edenlere daima açıktır."

Davud aleyhisselam secdesinde şöyle dua etti: Ey Allah'ım! Günahımı bağışla. Eğer bağışlamazsan, bundan sonra benim hatam duyulur ve halk arasında yayılır. Cebrail aleyhisselam kırk geceden sonra gelip, Rabbinin kendisini bağışladığını müjdeledi. Sad Süresi yirmi beşinci ayetinde " Sonra bu tutumundan dolayı onu bağışladık. Kuşkusuz yanımızda onun yüksek bir makam ve güzel bir geleceği vardır." Buyurdu. Peygamberlerin sınandığı şu hayatta bizi kim kâle alır. Sefer ayında Rabbim bizleri musibetlerden muhafaza buyursun. Hayırla kalın Rabbime emanet olun

 
Etiketler: Hızır, Oltaya, Balık, mı, Takar?, Yoksa, Su, Tuluğunu, mu, Deler?,
Yorumlar
Haber Yazılımı