Haber
|
||
| Çağımızın Hastalığı: Depresyon | ||
| KÖŞE YAZISI Haberi | ||
|
||
| |
||
DEPRESYON : ÇÖKKÜNLÜK
Depresyon, genel bir terimdir. Türkçede çökkünlük anlamına gelir. Toplumda sık görülen bir hastalık olan depresyonun yaygınlığı yapılan araştırmalara göre 8-12 arasında değişmektedir. Kadınlarda , erkeklere nazaran 2 kat daha fazla görülmektedir.
Birinci basamak sağlık hizmetlerine (Aile Sağlığı Merkezlerine) başvuran kişilerde gözlenen ruhsal sorunların başında depresyon gelmektedir. Psikososyal zorlanmalar veya çevresel koşullar depresyonu başlatabilir.
Psikososyal risk etkenleri;
1- Geçirilmiş depresyon öyküsünün varlığı
2- Kadın olmak
3- Olumsuz yaşam olayları
4- Erken yaşta anne baba kaybı
5- Sosyal desteğin yetersiz olması
6- Eş, aile ve iş sorunları
7- Sağlık sorunlarının olması
8- Ailede depresyon geçiren bir yakının varlığı,
Depresyon tanısı konulabilmesi için hastada görülen belirtilerin, başka bir tıbbi rahatsızlığa, bir ilaca ya da madde kullanım bozukluğuna bağlı olmadan gelişmiş olması gerekmektedir.
Depresyonlu kişi kendisine , ailesine ve topluma önemli yük getirir. Kişinin yaşam kalitesi düşer, üretkenliği azalır. Kişi sosyal ve ekonomik kayıplara uğrar. İşine gidemez, işe gitse bile verimliliği azalmıştır. Çevresi ile ilişkileri bozulur, ailesi ve toplumla sorunlar yaşar.
Depresyon belirtileri; çökkün duygu durum, ilgi istek azalması ve/veya hiçbir şeyden zevk alamaması , yorgunluk, enerji azalması, bitkinlik, uyku bozuklukları, dikkatini toplamada güçlük ve kararsızlık, iştah bozukluğu ( kilo kaybı ya da şişmanlama ) kendine güven azalması, değersizlik ve suçluluk duyguları, ölüm ve intihar düşünceleri, hareket ve konuşmalarda yavaşlama yada sinirlilik hali sayılabilir.
Ayrıca depresyonda bedensel belirtilerde sıklıkla görülür. Çoğunluğu da BAŞAĞRISI şeklinde görülür. Başağrısı bölgesellik göstermez, enseden kafanın tepesinden başlayabilir ve süreklidir. ‘’ kafamın içi sanki saman gibi’’ tarzında açıklanan ve huzursuzluk duygusu biçimindedir. El-kol bacaklarda uyuşma, sırt ve göğüs ağrısı sık olarak gözlenir. Halsizlik ve yorgunlukta sıkça gözlenmektedir.
Dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi, depresyon tanısını koymayı zorlaştıran bazı nedenlerin kişide mevcut olmasıdır. Bunlar ; hastanın içinde bulunduğu durumun farkında olmaması, yukarıda bahsettiğimiz bedensel belirtilere hastanın odaklanması, hasta yaşadığı duygulardan söz ederken ‘’ yetersiz, güçsüz, tembel ‘’ olarak nitelenebileceğini düşünmesi gibi birçok sebep sayılabilir. Şu da unutulmamalıdır ki, ülkemizde ve şehrimizde bedensel yakınmaların önde olduğu ve depresyon belirtilerini örttüğü depresyon tipi sık görülmektedir.
Bu kadar karışıkmış gibi anlatsak ta, depresyon tıbbi tedavisi mümkün bir hastalıktır, diyerek biraz ferahlatıcı olalım. Her yaş ve cinsiyette ve sosyo ekonomik düzeyde görülebilmektedir. İlaçla depresyon tedavi edilebilmektedir. Depresyonu olan hastaların 80 ‘i iyileşmektedir. Geri kalan beşte bir olguda ise depresyonun şiddeti azalmaktadır. Tedavi edilmediği takdirde şiddeti artabilir,kronikleşbilir yada intiharla sonuçlanabilir. İntihar görülme oranı depresyonlu hastalarda oldukça yüksektir. Her 100 depresyon hastasından 10-15’i intihar eder yada teşebbüste bulunur.
Unutulmaması gereken son nokta; depresyonun iyileştikten sonra tekrar görülebilmesidir. Başta da ifade ettiğimiz gibi bir kez depresyon geçiren kişinin tekrar depresyon geçirme olasılığı yüksektir. Bu sebeple kişi depresyon sonrası kontrollerini aksatmamalı, mutlaka doktor gözetiminde olmalıdır.
SAĞLICAKLA KALIN…
DR. İLYAS KABALCI
AİLE HEKİMİ
ŞİFACI
|
||
|
||
| Etiketler: Çağımızın, Hastalığı:, Depresyon, |
Yorumlar
|
|
||
|