Şok 23.Bölüm
Haber
02 Eylül 2022 - Cuma 03:39
 
Şok 23.Bölüm
E-KİTAP Haberi
Şok 23.Bölüm

Emniyet müdürlüğünde Gülistanı buldular, kız harap olmuş bir vaziyetteydi, Ertuğrul Bey, polis memurlarına kendisini tanıttı, konu hakkında bilgi sahibi oldu. Polislere telefon numarasını verdi. Haydi buradan gidelim dedi. Emniyet müdürlüğünden çıkıp bir taksiye binerek Orhanların kaldığı Otele geldiler.
“Annenin eczanesi açık mı?” diye sordu Ertuğrul Bey
“Evet, elamanlar var.” dedi Gülistan.
“Ben gidip onlarla konuşayım sen onlara telefonla benim geleceğimi bildir.” dedi.
Ertuğrul Bey, Gülistandan adresi alıp giderken kafası ile Gülbeyi çağırdı. “Ona garip işler dönüyor. Önce Orhan, şimdi Ebru kayıp oldu, bu işte ben Özgür denilen züppeden şüpheleniyorum, sakın yanlarından ayrılma hiçbirinin yalnız bir yere gitmesine müsaade etme.” dedi.
“Ertuğrul amca, Ebru ile Gülistanın annesi ne alaka?” diye sordu Gülbey.
“Şimdi sana bir sır vereceğim, ama sakın kimseye söyleme.” dedi.
“Tamam kimseye söylemem.” dedi Gülbey.
“Sezen, yani Gülistan senin bacın, Ebrunun kızı.” dedi.
“Nasıl yani” dedi Gülbey.
“Nasılı yok, şimdi git annen ve kız kardeşlerine sahip çık.” deyip gitti.
Gülbey, çok şaşkındı ne yapacağını şaşırmış halde orada bulunan bir koltuğun üstüne yığılıp kaldı.
Bir süre sonra Gülistan oradan geçiyordu, “Nereye gidiyorsun?” diye sordu.
“Fakülteye gidip derslerimi iptal ettireceğim.” dedi.
“Telefon ile işini hallet.” dedi Gülbey.
“Benin bizzat gitmem gerekiyor.” dedi Gülistan.
“Ertuğrul amca, özellikle annen ve iki kız kardeşine sahip çık durum  tehlikeli seni yollayamam.” dedi.
“Senin manevi kardeşinim doğru, ama benim abim değilsin.” dedi Gülistan.

“Ama sen benim ablamsın, seni yollayamam.” dedi Gülbey.
“Beraber gidelim o zaman.”
“Annemle, Gülnaz’ı yalnız bırakamam, ikiye de bölünemem.” dedi Gülbey.
“Benim için ablamsın dediğin hoşuma gitti teşekkür ederim.”
“Ertuğrul amca, bana gerçeği söyledi henüz şokundan kurtulamadan seninle karşılaştım.”
“Lütfen, kimseye söyleme böyle öğrensinler istemem.” dedi Gülistan.
“Babamla iyi sakladınız hiç şüphelenmedik.” dedi Gülbey.
“Babam bilmiyor, ilk sen öğrendin.” dedi Gülistan.
“Haydi annemlerin yanına varalım, sende telefon ile bildir.” dedi.

Orhan’ın elleri ve ayakları çözülmüş ama uzun süre hareketsiz kalmaktan sağlam olan uzuvları uyuşmuş hissetmiyordu. Bir taraftan toparlanmaya çalışırken bir taraftan da bu kadın kim? diye merak ediyordu. Bu ara yukardan sesler net duyuluyordu, “Yeni malın tanıtımını iyi yap” diye birisi sıkı sıkıya birilerine tembih çekiyordu. “Abi yeni malı kimse bilmiyor nasıl yapacağız? diye soruyordu. “Kolay oğlum paçasızlara parasız ver bir kullansınlar onlar reklamı yaparlar!”
“Abi önce biz tadına bir baksaydık.” dedi.
“Oğlum daha denenmedi. Ölen olursa paçasızlardan ölsün. Onların soranları yok, ailesi olanlara sakın verme sonucu bir görelim.” dedi.
“Vay şerefsizler vay, çocukları kobay olarak kullanacaklar ölürlerse umurlarında bile değil, Allah’ım sen güç kuvvet ver bu şerefsizlerin elinde bırakma beni” diye dua ediyordu.
Kadından sesler gelmeye başladı, hafif hafif kımıldıyordu.

Gülbey ile Gülistan, Gülizarların yanına varınca, “Haydi telefon aç” dedi Gülbey.
“Nereye telefon açacak oğlum.” diye sordu Gülizar.
“Annem, Ertuğrul amca bu işin altından Özgür çıkacak, dolayısı ile hepiniz tehlikedesiniz, annene ve kardeşlerine sahip çık onları yalnız bir yere yollama dedi, Gülistan fakülteye gidip derslerini iptal ettirecekti. Onu salmadım, telefonla bildir dedim.”
“Bu işin altında Özgür olduğunu nerden çıkarttınız?” Diye sordu Gülizar.
“Önce babam kaçırıldı, şimdi Ebru kaçırıldı sence tesadüf mü?”
“Gülnaz, Gülistan senin annen Ebrumu?” Diye hayret ile sordu.
“Gülizar, gel yavrum yanıma otur deyip Gülistanı kucaklayıp onun Annesi benim, babası Orhan.” dedi.
“Gülistan, göz yaşları içinde biliyor muydunuz?” Dedi büyük bir şaşkınlık içinde.
“Evet biliyordum, bağda Ertuğrul abi babana söylerken duydum.”
“Babam damı biliyor?” dedi hayret içinde.
“Evet, baban da biliyor ama benim bildiğimi bilmiyor” dedi Gülistan.
“Anne ben niye bilmiyordum! bana niye söylemediniz.” dedi. Gülnaz.
“Şimdi bunların sırası değil gelin bakalım yanıma, üç çocuğumu birden kanatlarımın altına alma zamanı birlik olup, bu savaştan galip çıkma zamanı bunları sonra konuşuruz.” dedi Gülizar.

Kadın, çok acı çekiyordu, “Şerefsizler günlerce tecavüz edip dövdüler, üstüne uyuşturucu vermişler nasıl bir vahşet Allah’ım diyerek kadına seslendi Hanımefendi nasılsınız?” Diye.
Kadın zor olsa da doğrulup oturdu, kadının yüzü gözü sanki arı sokmuş gibi şişti, konuşmakta zorlanıyordu, göz kapakları öylesine şişmiş ki açamıyordu.
“Orhan, Allah’ım bana güç ver, şu pislikleri gebertmeden ölmeme müsaade etme.” Diye Allaha dua ederken ayağa kalktı, sağ kolu zaten sağlamdı, sol kolunda ve köprücük kemiği kırıldığı için iyileşmiş ama kireçlenme ve beynine aldığı hasar nedeni ile hareket etmekte zorlanıyordu. Biraz zorladı kendisini, eksersiz yaptı, kendini hiç olmadığı kadar zorluyordu.
“Kimse görmeden bu eksersizleri yapmalıyım bu zavallı kadın kendisine gelirse belki birbirimize destek olur buradan kaçarız.” Diye düşünmesinin motivesi ile daha önce yapmadığı, gençlikte yaptığı şınav ve mekik gibi zor hareketleri de deniyordu.

Ertuğrul Bey, Ebrunun eczanesine varıp kendisini tanıttı. Son zamanlarda hiç olağan dışı bir gelişme oldu mu? Ebru Hanımı tehdit edilmesi veya sıkıştırılması, size ilginç gelen bir şeyler oldu mu?” Diye sordu.
“Eczane çalışanları hayır biz olumsuz bir şeye şahit olmadık! Ebru Hanım da bahsetmedi.” Dediler.
Ertuğrul Bey, cebinden Özgürün fotoğrafını çıkarıp “Bunu bu yakınlarda gördünüz mü?”
“Hayır hiç görmedik! zaten bunu televizyondan tanıyoruz.” dediler.
Ertuğrul, onlara telefon numarasını bırakarak “Kuşkulu bir durum veya bir şeyler hatırlarsanız beni arayın, Sezen bizim yanımızda güvende.” Diyerek oradan ayrıldı. Emniyete gidip ilgili birimin amiri ile buluştu, “Amirim ben Özgürden şüpheleniyorum onu takip altına alsak.” dedi.
“Amir, bizde düşündük onu izletiyoruz, adam evden işe, iş den eve mazbut bir yaşamı var.”
“Ertuğrul, onları öldürüp bir yere gömmüş olabilir.” dedi.
“Avukat Bey, biz her şeyi değerlendiriyoruz siz merak etmeyin, birazdan Özgür’ü buraya getirecekler sorguya alacağız, sizde cam arkasından izleyebilirsiniz.” dedi amir.

“Gülizar, hiçbir şart altında odadan çıkmayacağız, burada yatıp kalkacağız, yiyip içeceğiz.” dedi.
“Anne, bizi hapis mi? Edeceksin.” dedi Gülbey.
“Hayır oğlum önlem alıyorum.” dedi.
“İyide burada iki yatak var dört kişi nasıl yatarız!” dedi Gülbey.
Kolay oğlum deyip, telefon ile resepsiyonu arayıp “Bize dört kişilik oda ayarlayın.” dedi.
Biraz sonra telefon çaldı, arayan resepsiyondu, “İstediğiniz odayı ayarladık efendim arkadaşlar size yardımcı olacaklar.” Diye bilgi verildi.
“Haydi, toparlanın yeni odamıza geçeceğiz.” dedi Gülizar.
Yeni odalarına geçip yerleştiler, çok üzgün ve perişan haldelerdi. “Orhan kaç gündür ilacını almıyor bir zararı olur mu? Kızım.” diye Gülistana sordu Gülizar.
“Bilmiyorum görmeden bir şey diyemem.” dedi.

Bir süre sonra Özgür polisler tarafından getirilip sorgu odasına alındı.
“Polis, Orhan Bey ve Ebru Hanım kayıp senin bir ilgin var mı?” Diye sordu.
“Özgür iki eski sevgili kaçmışlar benimle ne alakası var” dedi.
“Polis, kaçmadılar, kaçırıldılar bu konuda baş zanlı sensin.” dedi.
“Özgür, ben gündüz işinde, akşam evinde olan bir adamım. İş yerime girişte imzam var, kameralar var mesai arkadaşlarım var! Önce onlara baksaydınız! beni öyle suçlayıp buraya getirseydiniz.” dedi.
“Polis, onlar incelendi temiz çıktın ama televizyonda olanları tüm Türkiye izledi.” dedi.
“Özgür, sizde diyorsunuz? Temizsin diye ben ne yapabilirim ki hâlâ beni burada tutuyorsunuz?” Dedi.
“Polis, ensendeyiz mesajı verilmek için seni buraya getirdik.” dedi.
“Özgür, benim bu yaşıma kadar hiçbir pis işim olmadı, sabıkam bile yok, sabah işine akşam evine giden bir adamım.” dedi.
“Polis, Şimdi git bakalım serbestsin Özgür Efendi ama peşindeyiz bunu unutma.” dedi.

“Amir, gördüğünüz gibi biz işimizi yapıyoruz Avukat Bey, inan sizden daha şüpheci daha dikkatliyiz daha garanticiyiz.” dedi
“Ertuğrul, ben hala bu Özgürden şüpheleniyorum! Çünkü bütün çıkmaz sokaklar onda birleşiyor.”
Özgür, henüz emniyet binasından çıkmadan bir ihbar geldi, “Öldürülmüş bir kadın cesedi bulundu.” diye. Kimlik bilgileri onun Zeliha olduğunu söylüyordu. “Amir, Özgürü salmayın nezarethaneye atın orada beklesin.” dedi.
Beraberce cinayet mahalline gittiler, savcı gelmiş olay yerinde önlem alınmış tahkikat yapılıyordu.
Ceset, adli tıp kurumuna otopsi için gönderildi.
“Amir, siz gidin Avukat Bey sonuç çıkınca biz size bildiririz.” dedi.

“Ertuğrul, Gülbey’i arayıp ne yapıyorsunuz?” Diye sordu.
Ondan gerekli bilgileri aldıktan sonra, bugün ki gelişmeleri anlattı. “Ben oğlumun evine gidiyorum siz bir durum olursa bana bildirin.” dedi.
Gülbey, Ertuğrul’dan aldığı bilgileri ailesine aktardı.
“Gülistan, bütün olanlar o Özgür denilen sapığa çıkıyor.” dedi.
“Onu sorguya almışlar, Zeliha Hanım cinayeti ile onu emniyette tutuyorlarmış.” dedi.
“Aman, Allah’ım annemle babam da mı öldüler?” diye ağlamaya başladı Gülistan.
Herkes yıkılmıştı, daha önce akıllarına kötüyü getirmiyorlardı ama bu son olayla beraber onlarda olumsuz düşünüp göz yaşı döküyorlardı.

Kadın, oturmuş ama sanki ayılmamış bir halde idi çok acı çektiği her halinden belli oluyordu, yukardan sesler gelmeye başlayınca, “Orhan, yere uzan seni baygın sansınlar deyip ona yardım etti, son anda kendisi sandalyeye oturdu.” Aşağıya iki sarhoş uyuşturucu müptelası inmiş ve kadına tepikle vurarak bu daha ayılmamış dediler. “Aslında seninle eğlenmek vardı ya, Özgürün babasısın onun için şu ekmekle suyu al bakalım.” dedi.
“Yukardan çarklı” diye bir ses duyuldu. “Buradayım hocam.” Diye seslendi serserinin biri.
“Gel ulan buraya” diye sertçe çağırdı. İkisi birden yukarı çıktılar.
“Hoca, ne yaptınız anlat bakalım çarkçı.” dedi.
“Çarkçı, abi kadını aynen planladığımız gibi kaçırıp paçasızlara teslim ettik.”
“Hoca, Paçasızlar sorun çıkarttılar mı?”
“Başta yaşlı başlı kadına tecavüz mü? Edilir diye karşı çıktılar, ilaç karşılığında mecbur anlaştılar. Kadının icabına bakıp öldürüp attılar.”
“Kendilerinden haber var mı?”
 

 

ARKASI YARIN...

 

Ali Gemci

Kaynak: Editör: Erbey Furkan GEMCİ
Etiketler: Şok, 23.Bölüm,
Yorumlar
Haber Yazılımı