|
||
Kayıp Kız 1.Bölüm | ||
E-KİTAP Haberi | ||
|
||
|
||
Asuman Hanım, aslen Maraşlı, eşi Hikmet Bey ise Adanalıydı. Şahin isminde beş yaşında bir oğulları, Efsun isminde iki yaşında kızları vardı. Hikmet Bey, köy hizmetlerinde şoför olarak çalışıyor, Asuman Hanım ise ev hanımı idi. Efsun, bütün hısım akrabanın adeta maskotu olmuş, sevimliliği ile herkese kendini sevdiren şirin bir çocuktu. Hali ile nazlı olduğu gibi ilgiye alışmıştı. Asuman Hanım, ise Efsun’a çeşit çeşit kıyafetler dikerek onun her zaman prensesleri kıskandıracak güzellikte ve bakımda olmasını sağlıyordu. Efsun, evlerinin neşe kaynağı idi, babası işten yorgun olarak geldiğinde bile bütün yorgunluğunu Efsun’la oynayarak atlatıyordu. Hikmet Bey, sabah kahvaltısından sonra Efsun’dan bir iyi günler öpücüğü alıp evden çıkmıştı. Efsun’dan öpücük almadan işe gittiği zamanlar, işinde birçok terslikler çıktığına inanıyordu. Asuman Hanım, Şahin ve Efsun’u yanına alıp evden çıktı. Dolmuşa binip kayın validesinin evine gitti. Amacı Şahin ve Efsun’u ona telim edip çarşıya gitmekti. Kayın validesi rahatsız olduğunu söyleyip, sadece Şahin’i kabul edeceğini söyleyince, Şahin’i oraya bırakıp, Efsun ile oradan ayrılıp, çarşıya gitmek üzere dolmuşa bindiler. Küçük Saatte dolmuştan indiler. Asuman Hanım, Efsun’un elinden sıkıca tutmuş kalabalık Adana Trafiğinden fırsat bulabilirse karşıya geçip, Melek girmez de bulunan kumaşçılara gidecekti. Bulduğu ilk fırsatta yola atıldı, yolu tam yarılamıştı ki, nerden çıktığı belli olmayan bir motosiklet ile burun buruna geldi. Eli ile ancak Efsun’u itelemeye fırsat bulmuştu. Motosiklet Asuman Hanıma çarptı. Birden Trafik kilitlendi. Asuman Hanım, ileriye fırlamış yerde yatıyordu. Onu hemen arabaya bindirip Hastaneye götürdüler. Çevrede biriken kalabalığın arasında, Efsun kayıp olmuş, Anne diye ağlıyordu. Efsun, oradan uzaklaştı zavallı çocuk annesini arıyordu ağlayarak. Asuman Hanım’ı hastaneye getirip hemen ameliyata almışlardı. Olanlardan habersiz Hikmet Bey, eve gelmiş kimseyi bulamamıştı. Konu komşuya baktı yoklardı. Dolmuşa binip annesine gitti. Orada sadece Şahin vardı. Oğlum, Efsun ile çarşıya gitmişlerdi. Bu kadar gecikmezdi bende merak etmeye başladım. Hikmet Bey, acele ile evden çıkıp karakola gidip durumu anlattı. Aradan biraz zaman geçsin daha çok erken dediler. Hastanelere bakmalıyım dedi. Birkaç hastaneye baktı. Oradan annesinin evine geldi. Asuman geldi mi? diye sordu. Gelmediğini öğrenince, son çare, Balcalı Tıp Fakültesine gitmek üzere evden çıkıp bir taksiye bindi. Önce kendi evine gitti. Hâlâ gelen olmamıştı. Evden çıkıp taksi ile Balcalı’ya gitti. “Karısını sordu? Yoğun bakımda bir kadın var ama yanın da çocuk yok” dendi. “Üzerinden çıkarılan kıyafetler gösterildi, Hikmet Bey, acı içinde, bu eşim.” dedi. Hava kararmış, Efsun çok korkuyordu. Ağlamaktan sesi kısılmıştı. Dükkanlar kapanmış kimseler yoktu. Efsun, henüz iki yaşında bir bebekti, yavrucağız hep yanı başında annesini görmeye alışmış, annesinin yanında olmadığının korkusu ile bir köşeye sinmiş, ağlamaktan göz yaşları kurumuştu. Bir kadın geçiyordu onu fark etti. “Ne geziyorsun? Burada” diye sordu. Efsun’un konuşmasını sadece annesi anlaya biliyordu. Onun kesik kesik anlatmalarından kadın bir şey anlamadı. “Hadi seninle annene gidelim” dedi. Kadın onu kucağına alıp oradan hızla uzaklaştı. Yerden kâğıt alıp Efsun’un burnunu sildi. Bir süre gittikten sonra. Bir adamla karşılaştılar. “Kim bu çocuk?” diye sordu adam. “Kadın, bilmiyorum. Melek girmez çarşısın da buldum ağlıyordu” dedi. Hikmet Bey, acele ile karısının yattığı yoğun bakıma gitti. Orada bulunan hemşerilere, “Eşimin yanında küçük kızım vardı! Kızım nerde?” diye sordu. “Ne yapacağız! bu çocuğu dedi Kadın.” Hikmet Bey, Adana’nın cehennem sıcağında buhran geçiriyor, bir yanda, iki gözünün nuru evlatlarının anası, eşi ölümle cebelleşiyor, diğer yandan can paresi küçük kızı kayıptı. Aradan bir hafta geçmişti. Asuman Hanım, yoğun bakımdan servise alınmıştı. Ona, Efsun kayıp diyemiyorlardı. Hikmet Bey, dağ taş, mahalle, mahalle her tarafları arıyordu. Efsun’u bulamıyordu, bulamadıkça, ümitsizliğe kapılıyordu. Efsun, öylesine acı veriyordu ki ne yiyor ne içiyor, hele dilenci çetesinin eline düştüyse diye, kendi kendini parçalıyordu. “Asuman Hanım, Efsun nasıl iyi mi?” Diye sorduğun da ister istemez Hikmet Bey de dahil, iyi, sen kendine bak, bir an evvel iyileş diyorlardı, ama içleri param parça oluyordu. Başka ne diyebilirlerdi. Toto, İzmirli çingenelere varıp, ellerinde iki yaşında bir kız çocuğu olduğunu anlaşmaları halinde kendilerine vereceğini söyledi. Alpay diye bir adam ile obalarına gelip çocuğa baktılar! “Alpay, bu çocuk işimize yaramaz” dedi.
ARKASI YARIN...
Ali Gemci
Diğer Yayınlar: E-Kitap |
||
|
||
Etiketler: Kayıp, Kız, 1.Bölüm, |