Azimli Çocuk 1.Bölüm
Haber
04 Temmuz 2022 - Pazartesi 11:38
 
Azimli Çocuk 1.Bölüm
E-KİTAP Haberi
Azimli Çocuk 1.Bölüm

Hasan ilkokul ikinci sınıfa giden oldukça akıllı bir çocuktu.

Hasan’ın kendisinden küçük bir kız ve bir erkek kardeşi vardı.

Hasan’ın babası akşamları bir fırında çalışıyor sabahları eve gelirken fırından sıcak ekmek getiriyordu Hasanların tek lüksü bu sıcak ekmeklerdi.

Çünkü hasanın babası öğleye kadar yatar sonra evde terör yelleri estir ve evden çıkıp giderdi. Kumar oynar, içki içer, annesi evde olmayan bir gıda maddesini söylerse bazen annesini dövdüğü olurdu.

Onlar bir tanıdıklarının ahırlarında oturuyorlardı, evleri tek göz oda ve hiç penceresi yoktu, yukarda İse Atiye teyzeler oturuyorlardı, onlar odalarını süpürdükleri zaman çardakların arasından toz toprak Hasanların, evine dolardı bazen su, yemek gibi şeylerinde döküldüğü olurdu.

Bu durumlarda Hasan’ın annesi Makbule Hanım çok ağlar “Allah’ım canımı alda kurtulayım diye ağlardı. Hasan annesine sarılarak tövbe de annem! biz sensiz ne yaparız! söz sana Saray alacağım, seni Saraylarda yaşatacağım diyerek annesinin gönlünü alırdı”.

Hasan, akşamları ders çalışamazdı çünkü evlerinde elektrik yoktu, mum ışığında biraz otururlar, anneleri onlara bir yer yatağı serer hepsi birden yatağa girerler annelerinin anlattığı hikâye ile uykuya dalarlardı.

Önlerinde Kurban Bayramı vardı, geçen Kurban Bayramın da mahallede belki de tek Kurbanlığı olmayan kendileriydi, Hasan ve kardeşleri niye bizim keçimiz yok diye ağlamışlardı, hatta Hasan kardeşlerini mutlu etmek için Atiye Teyzenin kocası Mustafa amcaya “ben bizim Kurbanlık olsam beni kessen benim etimi yesek olmaz mı?” demişti.

 Hasan’ın bu sözlerini duyan annesi günlerce ağlamıştı.

Bu Kurban Bayramın da Para kazanıp bir Kurbanlık almalıydı annesi ve kardeşleri doyasıya kebap yemelilerdi.

Okullar tatil olmuş Hasan bir Alüminyum mutfak eşyası imal eden bir iş yerine çırak olarak girmişti, eli yüzü öylesine kirlenip kap kara oluyordu ki! yıkama ile zor temizleniyordu.

Cumartesi günü haftalığını aldı, bu para ile Bayrama kadar Kurbanlık parası biriktiremezdi, çarşı başında gezerken bir adam yere naylon paketler içinde gömlek yığmış “beleş beleş diye bağırıyordu.”

Başında kalabalık dolmuş ucuz gömlek alabilmek için yarışıyorlardı, bende bu ucuz gömleklerden alsam acaba satabilir miyim? diye, aklından geçirdi. Yakında ki bir mağazaya giderek ben ucuz gömlek alıp satmak istiyorum dedi.

Mağazacı ona bir yer tarif etti. Hasan tarife göre gidip mağazaya girdi, “mağazacıya ucuz gömlek alıp satmak istiyorum” dedi.

Mağazacı, “oğlum sen bacak kadar boyunla nasıl satacaksın” dedi.

Hasan, “satarım amca bana para lazım.”

Mağazacı, “parayı ne yapacaksın?”

“Kurbanlık alacağım” dedi Hasan.

Mağazacı, Hasan’a ailesi hakkında sorular sordu? Hasan cevapladı.

Tamam dedi mağazacı “kaç paran var.”

Hasan elini cebine sokup parasını çıkarıp masanın üstüne koydu “bu kadar param var.”

Mağazacı, “bu paraya on gömlek eder, sana on gömlekte ben borç veriyorum bunları satıp gel daha çok gömlek al, gömlekler sana beş liraya geliyor sen on liradan sat, satamadığını geri getir iade alırım” dedi.

Hasan, sevinç içinde gömlekleri alıp çarşı başına giderek yere düzledi ve beleş gömlekler burada diye bağırmaya başladı bir süre sonra bir kadın geldi iki gömlek aldı, sonra bir başkası Hasan o gün geç saatte başlamasına rağmen yirmi gömleği sattı. Mağazacıya gidip önce on gömlek borcunu ödedi.

Amca, “sana bir şey dersem ayıp olur mu?”

Mağazacı, “söyle bakalım ne söyleyeceksen.”

“Bu paraların içinden haftalığımı alsam geri kalanı ile bana gömlek verir misin?”

Mağazacı, “haftalığını ne yapacaksın?”

“Anneme vereceğim kardeşlerime yiyecek alacak” dedi.

Tamam, “haftalığını al yarın saat sekizde gel sana mal vereyim git sat” dedi.

Hasan, sevinç içinde eve gitti, haftalığını annesine verdi ve dükkân çıkışı yaptığı işi anlattı, sattığı gömleklerden bir haftalık parası kazandığını anlattı, “kazanacağım para ile Kurbanlık alacağım” dedi.

Annesi çok mutlu olmuştu, ama endişeliydi, Hasan’ın hevesinin kırılmasını istemiyordu, “Sakın yaptığın bu işi babana anlatma paranı elinden alır” dedi Makbule Hanım.

Hasan, sabahleyin erkenden kalkıp mağazacının yanına gitti.

Mağazacı ona yakından bir yer gösterdi “burası senin için daha iyi zabıtalar veya seni rahatsız edenler olursa buradan müdahale ederim, cebinde fazla para tutma, paran birikince bana seslen ben gelirim” dedi.

Hasan öğleye kadar bir şey satamadı, “mağazacıya seslendi burada iş olmuyor çarşı başına gideyim” dedi.

Mağazacı, “sabır et bugün Pazar vatandaş yeni kalkmıştır rahat ol burası oradan iyi sana bir dürüm ısmarlayayım afiyetle ye bakalım” dedi.

Gerçekten de akşama kadar epeyce satış yaptı geriye kalan malları teslim etti.

Yarın işlerin çok daha iyi olur annenden izin alabilirsen akşamda burada satış yap dedi.

Hasan, “yarın dükkâna gitmeliyim” dedi.

“Dükkâna Bayramdan sonra gidersin yarın buraya gel yoksa Kurbanlık parasını nasıl biriktireceksin” dedi.

Hasan, eve varınca annesine olanları anlattı.

Makbule Hanım, “satışa git ama akşam eve gel” dedi.

Hasan sabahleyin mağazaya vardığında, Mehmet Amca akşam için annem izin vermedi dedi.

Mehmet Bey, “tamam aslanım canın sağ olsun haydi tezgâhını aç” dedi.

Hasan, sebze kasalarını yere koyuyor üzerine kalın kartonları seriyor üzerine gömlekleri düzüyordu.

Mehmet Bey, ona gömlek harici pantolon ve çocuk kıyafetleri ile mağazadan ona yardım etmesi için bir çırak vermişti,

O gün o kadar çok mal satmıştı ki çırak sık sık mağazadan mal getiriyor biriken paraları Mehmet Bey’e götürüyordu, akşam olmak üzereydi hava daha tam kararmamıştı, çok yorulmuş sesi kısılmıştı ama başında müşteri de gitmiyordu saat on olmuş tamam ben bittim yeter artık demişti, tezgâhı toplayıp mağazaya götürdü.

 Mehmet Amca, “ben çok yoruldum gidiyorum. Yarın erkenden gelirim” dedi.

 Hasan ilk defa Maraş’ın yokuşlarını fark etti o kadar yorulmuştu ki, annesi onu kaygı etmese şuraya yatarım diyordu,

Eve gelinceye kadar çok zorlandı annesi uyumamış onu bekliyordu. Annesi, “nerde kaldın oğlum seni çok merak ettim dedi ama, Hasan çoktan uyumuştu.”

Sabahleyin çok yorgun bir vaziyette kalktı elbiselerini çıkarmamıştı öylece yatmıştı, evden çıkıp mağazaya gitti.

Tezgâhını kurmadan önce, Mehmet amca “kardeşlerime de bu kıyafetlerden götürsem nasıl olur?” dedi.

Mehmet Bey, “Annen gelsin beğendiği ne varsa alsın” dedi.

Hasan, “babam annemi göndermez ben alıp götüreyim” dedi.

Tezgâhını kurdu. Malları güzelce düzdü, Bayram yaklaştıkça alışverişe gelenler çoğalıyor Hasan’ın işleri o kadar yoğun oluyordu, akşam işi bıraktığında çok yorgun olduğu için kardeşlerine kıyafet götüremedi eve varıp yatıp uyudu.

DEVAM EDECEK...

 

Ali GEMCİ

 

( Kitabımızın her gün saat 10:00'da yeni bölümleri yayınlanacaktır. )

Kaynak: Editör: Kerem ÇINAR
Etiketler: Azimli, Çocuk, 1.Bölüm,
Yorumlar
Haber Yazılımı