Azimli Çocuk 19.Bölüm
Haber
31 Temmuz 2022 - Pazar 09:36
 
Azimli Çocuk 19.Bölüm
E-KİTAP Haberi
Azimli Çocuk 19.Bölüm

“Bayağı uzun olmalı anlatacakların” dedi Raziye.
“Uzun kısa bilmem ama benim için çok zor deyip kalkıp ocağa biraz odun attı gece üşümeyelim.” dedi.
Derin uykuya dalmışlardı, gök yüzünden bir cayırtı koptu! sanki gök yırtıldı da haykırıyordu, göğün
canı çok yanıyor olmalıydı, öyle bir göz yaşı döktü ki, birden Raziye gelip yanına sokuldu oda ağlıyordu
onunda gök gibi canı yanmış besbelliydi, öylesine titriyordu ki, “ne oldu bal küpüm?”
“Korkudan titreyerek ben göğün patlamasından çok korkarım lütfen beni sıkıca kucaklayıp kollarınla
sar” dedi.
“Hey kurban olduğum Allah’ım sen halden en iyi anlayansın, elini tutturmaktan imtina eden Raziye
kucağımda kayıp oldu” dedi Hasan.
Raziye, iyice korkup sinmişti Hasan fırsattan istifade” senin ne güzel kokun varmış Miski Amber
kokusundan daha güzel sanki Cennet kokusu gibi” dedi.
Raziye bu sözleri duyacak halde değildi! O gece ilk defa birlikte öylece uyumuşlardı. Sabahleyin önce
Hasan uyandı, sevdiğinin suretine bakarak iç çekiyordu, Raziye’de gözlerini açtı, Hasan kolunu
Raziye’nin başının altından çekip çıkardı, sonra onun saçlarını sevmeye başladı, Raziye siyam kedisi
gibi hoşuna gidiyor sessizce duruyordu! Hasan, arada bir saçlarını koklayıp derince içine çekiyordu.
“Biliyor musun? Hasan. Ömrümün en güzel uykusunu uyudum bu gece, öyle güvenli, öyle şefkatli bir
kucakta yattım ki’ sanki beni içine alıp korudun.” dedi Raziye.
Saatlerce orada öyle kalıp sohbet ettiler.
“Babandan mı öğrendin böyle güzel sözleri, Makbule Ablayı kıskandım! Bal köpüğüm, bal küpüm ve
diğer güzel sözler insanın ruhunu okşuyor” dedi Raziye.
Hasan, cevap vermedi öylece kaldı.
“Niye sustun! cevap vermiyorsun?”
“Babam dedi Hasan, yutkundu, benim babam iyi bir insan değildi.” dedi.
Raziye, “nasıl yani.”
“Şimdi ondan bahsedip anı zehir etmeyelim.” dedi Hasan.
“Bana anlatmak istediğin konu bu muydu?”
“Evet, bu konuydu ama biraz saçlarını seveyim, kokuna doyayım! şimdi o aramıza hayalet olup
girmesin.”
“Hasan senin baban ölmüştü değil mi?”
“Tamam, anlatayım sende rahatla” o sırada dışarıdan Hasan diye bir ses geliyordu! “Ben bir bakayım”
deyip kalkıp kapıyı açtı! Gelen Kâye ve yanında Arif ve bir adam vardı. “Buyur Kâye Emmi.”
Ulan Hasan, “bu çamurda sırf sana söz verdim diye geldim! İçeri müsait ise hoca efendi nikahınızı
kıyacak.”
“Bekleyin” deyip içeriye girdi, Raziye bir taraftan ortalığı topluyordu ona yardım edip ortalığı
topladılar. “Buyurun Kâye Emmi” diye onları içeriye davet etti içeriye girip oturdular, “kızım sende
başını bir şeyle kapat dedi Kâye Emmi.
Raziye bir şey bulamayınca hoca başında ki takkeyi çıkarıp ters çevirip Raziye’ye uzattı, “al bunu giy”
dedi. Hoca biraz bir şeyler okudu, mihr Vs her şey konuşuldu nikahları kıyıldı. “Bir ihtiyacınız var mı?”
Diye sordu Kâye Emmi.
“Gece aydınlanma için bir şey getirin” dedi Hasan.
Kâye Emmi, Arif’e baktı, Arif, “ben mum var dedim aha buraya koydum.” Onlara yerini gösterdim.”
Kâye Emmi başını gözünü salladı, “başka bir eksiğiniz var mı?”
“Biraz et olsaydı iyi olurdu! Bir de Maraş’tan haber getirecektin?”
“Mektuplar yerine ulaşmış! ortalık henüz sakinmiş kaygı edilecek bir durum yok” deyip gittiler.
“Her yer çamur dışarıya çıkmayalım bugünü kulübede geçirelim.” dedi Hasan.

Yatağı serdi iki yastığı duvara dayayıp kendisi oturup sırtını dayadı, “haydi gel yanıma saçlarını severek
anlatayım” dedi Hasan.
Raziye, çekiniyordu! “Niye ürktün bal küpüm” dedi Hasan.
“Hani nikahlandık ya” dedi Raziye.
Hasan, önce güldü “korkma seni gelinlikli duvaklı almadan aklımdan bile geçirmem.” dedi.
Raziye gelip yanına oturdu “babanı anlatıyordun.” dedi.
Kazım, içkici, kumarcı bir adamdı! Eve hiç bakmazdı zaten pek evde durmazdı da, ev dediysem bir
tanıdık acıyıp ahırını bize vermiş! annem ve nenem eve çevirmişler işte, yukarısı atiye teyzelerin evi
çardak, evi süpürseler bütün hır hış eve dolar annem Allah’ım canımı alda kurtulayım derdi. Kazım
Akşamları fırına çalışmaya gider, sabahleyin elinde üç beş ekmekle gelir eve alıp getirdiği sade o
ekmeklerdi.
Annem evde şu yok derse bir şey isterse annemi döverdi huysuzun tekiydi. Yedi yaşındaydım
mahallede herkesin kurbanlığı vardı çocuklar yaymaya götürürler biz arkalarından bakardık, Kurban
Bayramın da ev sahibimiz Mustafa Amcaya, ben bizim Kurbanlık olsam beni keser misin? dedim.
Mustafa Amca, niye öyle dedin deyince, annem ve kardeşlerim benim etimi yesinler dedim. Biliyor
musun? Ben sekiz yaşında büyümüştüm artık diyerek anlatmaya devam etti, geçen Kurban Bayramın
da yaşadıklarımızı tekrar yaşamak istemiyordum! Kurbanlık almak için çalışmaya başladım sonra
seyyar gömlek satarak nasıl kurbanlık aldığını Kazımın sattığını her şeyi anlattı. Ev alma sürecini,
Kazımın kendisini dövüp annesini öldüreceğini sonra dükkâna gelip bıçakla Mehmet Amca ve
annesine zarar vereceği sırada karnına iki defa makas sapladığını anlattı.
“Kazım orada mı öldü?” Diye sordu Raziye.
Keşke orada geberseydi kurtuldu, yaşım tutmadığı için bana ceza vermediler. Kazım iyileşince bizim
evi Yaktı hem de biz gece uyurken komşuların sesleri ile uyandık elime bir bıçak alıp fırına gittim
sarhoştu, orada nara atıyordu elimde ki bıçağı defalarca sapladım ve geberdi. Deyip her şeyi anlattı.
İşte benim hikayem bu kadar benden duy istedim.
“Allah yardımcınız olsun. Makbule Abla az çekmemiş bu Kazımdan.” dedi Raziye.
Öyle, “iki dedem ve iki nenemde eline sağlık dediler oğullarının öldüğüne sevindiler cenazesini bile
almadılar.”
“Çok acı çekmişsiniz ama seni tebrik ederim gerçekten çok Azimli çocukmuşsun.”
“Hâlâ öyleyim! bak sen kucağımdasın saçlarını sevip kokluyorum.”
Benim merak ettiğim Makbule abla iyi terzi niye terzilik yapmadı?
Kazım, dikiş makinasını sattı! Dedem yeniden aldı yine sattı, annem dikiş dikerse döverdi, avrat parası
yiyor dedirtmem derdi.
Bir şeyi daha merak ediyorum! Mektubu alınca Makbule Abla ne yapmıştır.
“Ne yapacak, Raziye’den iyi gelin mi bulacağım demiştir.”
“İnanmam, oğlumu ayarttı demeseydi” dedi Raziye.
Ben annemi tanıyorsam, Mehmet Amca sana yıllık izin aldıktan sonra aynen “Raziye’den iyi gelin mi
bulacağım demiştir.”
“İnanmam onun katı kuralları var.”
“Bahse girelim mi?” Dedi Hasan.
“Girelim neyine” dedi Raziye.
“Ben kazanırsam bir öpücük alırım” dedi Hasan.
Raziye, “Sende çok şey istiyorsun peki ben kazanırsam?
“Bende sana bir öpücük veririm” dedi Hasan.
“Sen kazanırsan öpücük tamam, ben kazanırsam o zaman söylerim.” dedi Raziye.
“O zaman şu öpücüğümü şimdiden alayım sana yük olmasın.” Dedi Hasan.
“Hak et al” dedi Raziye.

O günü evde öyle geçirdiler akşam mum yakıp yemek yiyip çay içtiler.
Raziye kendi yatağını açıp yattı.
“Şimdi Allah’ı gücendiriyorsun bak göğü patlatır! bu defa sen gelmek istersin ben yok derim bilesin”
dedi Hasan.
Raziye. “Şantajcı” deyip yatağından çıkıp Hasan’ın yanına sokuldu.
“Hah şöyle bugüne bugün nikahlı karımsın” dedi Hasan.
Sabahleyin erkenden kalkıp kahvaltı hazırlayıp yediler yanlarına erzak alıp yukarlara doğru çıktılar
piknik yapmaktı niyetleri! Niyetlendikleri yere gelip oturdular! “Tembellik yapma kalk odun bul, ateş
yakıp çaydanlığa su koyalım.” dedi Raziye.
“Olur bal peteğim” deyip, Hasan odun toplayıp kırdı üç tane aynı boyutta taş bulup ocak yapıp
odunları yerleştirip yaktıktan sonra çaydanlığa su koyup ateşin üstüne koydu, Raziye sırtını ağaca
dayamış ayaklarını uzatmış oturuyordu. Hasan çevik bir Hareketle yere uzanıp kafasını onun kucağına
koyup “benimde sevilmeye ihtiyacım var” deyip Raziye’nin elinden tutup başına götürdü,
Raziye, “aman da aman sen kıskandın mı beni diyerek Hasan’ı saçlarını sevdi.”
“Bu çok iyiymiş bugün kucağından kalkmam! hem sende bana güzel sözler söyle bakalım benimde
sevdiğimden güzel sözler duyup şımarmak hakkım” dedi.
Raziye, “haydi kalk gâri demliğe su koymalıyım” dedi.
Hasan’ın kafasını kaldırıp yavaşça yere bıraktı, çayı demledikten sonra gelip kafasını Hasan’ın
bacağına koyup, “haydi saçlarımı sev, daha birkaç gün evvel burada arıları kıskanıyordun” dedi.
O gün çok güzel zaman geçirdiler, ikindi olunca dönüşe geçtiler yolda Raziye, “Vallahi ben Makbule
Ablayı çok merak ediyorum! kadıncağız ne halde, bir hafta oldu sadece durumlar iyi ortalık sakin
diyorlar başka bir şey demiyorlar.”
“Unutma senden bir öpücük alacağım var!” Dedi Hasan.
Tamam, “Makbule Abla senin dediğin gibi söylesin sana iki öpücük, hatta üç öpücük.” dedi Raziye.
“Öpeceğim yerleri de anlaşalım sonra çamura yatma” dedi Hasan.
“Tadını kaçırma Hasan Efendi, yanaklarımdan öpersin dedi gülerek.”
“İki yanağın var iki öpücük, üçüncü öpücüğün yeri neresi? Onu söyle.”
“Alnım” dedi Raziye.
“Sen zaten alnından öpülecek kızsın bal küpüm! geriye iki yer kalıyor.”
“Sus Hasan tadını kaçırıyorsun.” dedi Raziye.
“Benim bal küpüm utanınca kızıyormuş da” dedi Hasan.
“Estağfurullah niye kızayım, sana üç öpücük sözüm var iki yanağım ve üçüncüyü sen seç, ama
gıdığımdan öptürmem çünkü gıdıklandığım için diyorum.”
“Olur peteğim gıdığından değil gerdanından öperim.”
“Öf gıdık gerdan aynı şey değil mi!” dedi Raziye.
“Geriye tek yer kalıyor” dedi Hasan.
“Aklından bile geçirme” dedi Raziye
“Sen, bana bırakmadın mı istediğim yerden öperim.”
“Sana dört öpücük vereceğim ama hepsi birden değil farklı zamanlarda yanaklarımdan öpeceksin.”
“Niye dörde böldün! hepsi toptan olsun işte.”
“Sakla samanı gelir zamanı demişler, ben memurum taksitli alışverişlere alışığım, Bugün çok güzel bir
gün geçirdik şakalaştık romantizm yaşadık her Şey için çok teşekkür ederim.” dedi Raziye.
Hava kararmak üzereydi hava hafiften serinlemişti, “keşke yanıma kıyafet alabilme imkanım olsaydı
üzerimde ki elbiseler kirlenip kokuyor, hiç bu kadar süre banyosuz kalmamıştım.” dedi Raziye.
“Kolay bal peteğim kovalara su doldururuz güneşte ısınır banyo yaparsın, bir gün sonrada ben banyo
yaparım” dedi Hasan.

Hele yarın olsun bakarız dedikten sonra “Hasan biz ne zaman döneceğiz?”
“Sıkıldın mı? Buradan” dedi Hasan.
“Seninle değil burası, çöl bile vaha gibi gelir ama kafamda bin tane soru var cevap bulamadığım için
tedirgin oluyorum.” dedi Raziye.
Kulübeye gelip önce Raziye arkasına Hasan girdi ikisi de şok olmuşlardı akıllarından hiç geçirmedikleri
bir durumla karşılaşıp hayret içinde birbirlerine baktılar.

Kaynak: Editör: Kerem ÇINAR
Etiketler: Azimli, Çocuk, 19.Bölüm,
Yorumlar
Haber Yazılımı