Azimli Çocuk 14.Bölüm
Haber
26 Temmuz 2022 - Salı 09:44
 
Azimli Çocuk 14.Bölüm
E-KİTAP Haberi
Azimli Çocuk 14.Bölüm

“Olur mu öyle şey! aklımdan bile geçmez, vaktinde evlenseydin benim kadar çocuğun olurdu.”
“Çok abarttın senden taş patlasa beş altı yaş ancak büyüğüm!”
“Öyleyse niye kulağını tersten çekiyorsun! ben sözlü bir kızım dersin olur biter.”
“Yakında nişanlanacağım o zaman ne diyeceksin.”
“Hayallerinin esas oğlanı hayırlı olsun Raziye abla derim.”
Şaka bir tarafa da “sözlüm benim hayalimdeki esas oğlan rolüne oturmuyor.” dedi Raziye.
“O zaman niye sözlendin? Ben oynamıyorum faul yaptı bana diye itiraz et” dedi Hasan.
“Bak Hasan, bunları bir tek seninle konuşuyorum! başkasına hiç bahsetmedim sende sırrına sahip ol.”
“Niye benimle konuşuyorsun! Bir kızla konuşsan daha iyi olmaz mı?”
Sen, “şaka kaldırıyorsun, iyide laf çakıyorsun ha, sonra seninle konuşmak iyi geliyor rahatlıyorum!
Benden küçük olduğun için yakıştırmada yapamıyorlar.” dedi Raziye.
Hasan, “güldü bu defa!” hem de öyle bir güldü ki! Raziye, ona “sus gören olursa ne der” demek
zorunda kaldı.
“Uğrak pastanesinde olanları unuttun! Elleham.” dedi Hasan.
“Gel sana bir külah dondurma alayım.” dedi Raziye.
Birer külah dondurma alıp uzun oluktan yukarı sohbet ederek adımladılar.
Raziye, “Sıkıntın ne? Niye bu kadar büyük diyorsun.”
“Bu sırrı sana bile diyemem! belki gider anneme dersin!”
Raziye, “Vallahi billahi Maraş’ta senden başka sırdaşım yok bana sıkıntını söyle rahatla.
“Söyleme sırrını dostuna, dostun söyler sırrını dostuna! Sır bu niye söyleyeyim.”
Ben sana her sırrımı söyledim sana güvendim! Sen bana güvenmiyorsun? Dedi Raziye.
“Sır diyoruz aramızda kalacak değil mi?”
“Vallahi aramızda kalacak söz.”
“Önce sen hayalinde ki esas oğlan kim onu söyle.”
“Yüzü kapalıydı görmedim! Dedi Raziye.”
“Benim sırrımın üstünde kara bir örtü var adı üstüne gizemli bende o gizemi açamam o vakit, gizemin
anahtarı senin esas oğlan.”
“Hasan inan ki ben bunu kendime bile demeye utanıyorum! sana nasıl diyeyim.” dedi Raziye.
“O halde bazı şeyler sır kalmalı, bilinmemeli, üstü açılmamalı, bırakalım gizemli kalsın.”
“Galiba haklısın Hasan, bende artık sana sırrını söyle demeyeceğim.”
Ama ben sana sırrımı söylüyorum! Sevdiğim kızı kaçıracağım!

“Saçmalama Hasan! niye kaçıracaksın? Kızı.”
“Babası birine söz vermiş! yakında nişanı olacakmış! bizde nişanlı kızı kaçırmak veya yan gözle bakmak
alçaklıktır. Bir an evvel kaçıracağım bende.”
“Kız ne diyor bu meseleye, ona seni kaçıracağım dedin mi?”
“Evet dedim haberi var kıza söylemeden böyle bir şey yapılır mı?”
“Yorum yapamıyorum sen kararını vermişsin kızda tamam diyorsa hayırlı olsun.” dedi Raziye.
“Ulan Raziye ölüp gidiyorsun hala kuyruğunu dik tutuyorsun esas oğlanın ben olduğumu adım gibi
biliyorum.” Diye geçirdi içinden.
“Senin nişan ne zaman olacak?” Diye sordu Hasan.
“Dedim ya Hayalimde ki esas oğlan olarak kafamda oturmuyor sözlüm” dedi Raziye.”
“Senin kafanda ki esas oğlan evli birisi mi? böyle sır edip saklıyorsun!”
“Evli değil ama ben kızım ya ona hayalimde ki esas oğlan sensin diyemiyorum.”
“Bence hiç saklama! ona bir şekilde söylemenin yolunu bul! sonra ömrün boyunca pişman olursun
hep aklından keşkeler geçer durur, beynini kemirir” dedi Hasan.
“Sen nerden biliyorsun bunları?”
“Herkesin Hayatında keşkeler var benim keşkem çok acı bir hatıra, anmak ve anlatmak istemiyorum!
Artık evine gir haydi” dedi Hasan.
Raziye, anahtar deliğini bile bulamıyordu panik mi oldu aklımı şaştı bilinmezdi. “Birde yaşlı değilim
diyorsun anahtar deliğini bile bulamıyorsun.” dedi Hasan.
“Açtım deyip eve girdi! hayırlı geceler deyip kapıyı kapattı Raziye.
Hasan, iyice rahatlamıştı sevdiği kızı kaçıracağını Raziye’ye söylemişti, o esas oğlanı demese de
geçenlerde açık etmişti! Raziye’nin hayalinde ki esas oğlan kendisiydi.
Öbür gün dükkâna Fatih geldi “ne yaptın ede şu işe karar verdin mi?”
Gülpak Remzi ile konuşmadan karar veremem o fırlama çok kız kaçırılmasında bulunmuş, nerdeyse
her kız kaçıran beni bulur ben Maraş’ın Hayır kurumuyum diyordu.”
“Haydi cip durağına gidip Remzi ile konuşalım dedi Fatih.”
“Bu hafta dükkânda yalnızım sen gidip Remzi’yi buraya alıp gelsen” dedi.
“Gelir mi o fırlama diyerek gitti fatih.”
Yarım saat sonra Remzi ile geldi. Remzi Hem yüksek sesle konuşuyor hem de sövmeden ağzından tek
kelam çıkmıyordu.
Hasan, “Remzinin ağzını eli ile kapatıp, önce kısık sesle ve küfürsüz konuş.” dedi.
“Lan oğlum sen beni terbiyemi ediyorsun.” dedi Remzi.
“Seni bu dünyada terbiye edecek kimse yok oğlum biliyorum, kız kaçıracağız onun için sessiz konuş
diyoruz.”

“O zaman başka! ne zaman kaçıracağız? Kızı” dedi Remzi.
“Akşam sizin durağın orda buluşup bir ince ayar yapalım.” dedi Hasan.
“Ne ayarı oğlum! kızın haberi varsa bir saat söyleyip anlaşın kızı gidip oradan alalım! Kızın haberi
yoksa kıza eter koklatır cipe atar kaçırırız.” dedi Remzi.
“Bu kadar basit değil” diyerek durumun nazikliğini anlattı Hasan.
“Lan oğlum galaya kaye’sinin evine götürürüm sizi! biraz erzak, biraz para, bu iş olur galaya’ ya
hükümetler bile uğramaz, Allah’ın bile unuttuğu bir yer.” dedi Remzi.
Hasan, planını anlattı, “kız bilmiyor, yakında nişanlanacak, nişandan önce elimizi çabuk tutmalıyız diye
anlattı.” Hasan.
“Ben katırcı Bekir’le konuşur sana haber ederim.” dedi Remzi.
“Bak Remzi, buraya gelip ulu orta anlatma kısık sesle konuşalım yanımda birisi varsa ya onun
gitmesini bekle ya da beni çağır.” dedi Hasan.
“Adımız Remzi’yse Eşek miyiz oğlum” deyip gitti.
Öbür gün Remzi geldi, “oraya erzak gidecekmiş onları al bakalım beyam.” dedi.
Biliyorum, “dükkânda yalnızım bir iki güne alır sana teslim ederim.” dedi Hasan.
“Sen şu kadar para ver bakalım ben alırım, birde kızı zorla kaçıracağız ya, akşam karanlığında olmalı.
Bende şu kadar para isterim.” dedi Remzi.
Tamam, “al şu erzak paralarını Katırcıya teslim et o kulübeye taşısın birkaç güne bu iş olacak elini
çabuk tutsun, Remzi bu Katırcı bize düzenli erzak getirecek sonunda yamuk çıkarmaz değil mi?”
“Kaygı etme sen! yamuk yapmaz hem ben gittikçe sorarım! Belki düşündüğün gibi uzun kalmazsınız
bellimi olur.” dedi Remzi.
“Biz uzun kalacakmışız gibi hareket edelim! önce dönersek ne alâ” dedi Hasan.
Remzi gitmişti, artık ok yaydan çıkmıştı bu işin sonunda inşallah kızın memuriyetine bir şey olmaz diye
düşünüyordu.
Aradan iki gün geçmişti Raziye geldi dükkâna “hayırlı işler hayal aleminin kralı” dedi.
“Hoş geldin hayal aleminin prensesi, nerelerdeydin.” dedi Hasan.
“İşteydim akşamları da senden aldığım kitapları okuyorum öyle vakit geçiyor işte.” dedi.
“Sen ne yaptın? ne karar verdin? Kaçma fikrine kızın cevabı ne oldu?”
“Ne yapayım! Kızdan haber bekliyorum! ben her işimi hallettim hazır bekliyorum.”
“Kız kaçma fikrine karşı çıkarsa ne yapacaksın? Diye sordu Raziye.
“Henüz karşı çıkmadı, haydi kaçalım derse ben hazırım dedi Hasan
“Haydi demezse ne olacak? Dedi Raziye”
“Ona da o zaman karar veririz! ben ona her şeyi söyledim, ona karşı gizlim saklım yok” dedi Hasan.
“Annen çok üzülecek! bari kadıncağız bilseydi belki gidip isterdi, kızın babası kızı sana verirdi.”

 

ARKASI YARIN

 

Ali GEMCİ

(Kitabımızın yeni bmlümleri hergün saat 10:00'da paylaşılmakta)

Önceki bölümler: E-KİTAP (maksatmaras.com)

Kaynak: Editör: Kerem ÇINAR
Etiketler: Azimli, Çocuk, 14.Bölüm,
Yorumlar
Haber Yazılımı